Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Yapı-Yol Sendikası MYK Örgütlenme Sekreteri Erbil Karakoç, AFAD’daki tartışmalara ve etkili bir afet yönetimi nasıl olması gerektiğine ilişkin Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu.
Afet yönetimi hizmetlerinin nitelikli ve kamusal olması gerektiğini söyleyen Karakoç, “Afet yönetimi akla, bilime uygun bir şekilde ve liyakatlı kadrolarla yapılmalıdır. AFAD’da ‘makbul sendikalara’ üye kişiler yönetici kadrolarına atanıyor. Bu atamaların somut örneğini 2018 yılında yapılan yükselme sınavlarında gördük. Düşük puan alan yandaş sendika üyeleri mülakatla puanları yükseltilerek birlik müdürü il müdürü gibi kadrolara atandılar. Sendikamıza üye olan ve branşında başarılı arkadaşlarımızın ise bu hakları ellerinden alındı. Bugün AFAD’da sendikamıza üye bir tek müdür bulamazsınız. Bu politik bir tutumdur. Ayrıca afet yönetimi hizmetlerinde tarikat ve cemaatlerin de yer aldığını görüyoruz. Afet yönetim hizmetleri asla bu gibi dernek altında faaliyet yürüten cemaat ve tarikatlara devredilemez” dedi.
‘LİYAKATLİ KADROLAŞMA SAĞLANMALI’
Etkin bir afet yönetimi için Afet Bakanlığı kurulması gerektiğini söyleyen Karakoç, “6 Şubat depreminde afet yönetimi açısından ne kadar yetersiz olduğumuzu gözler önüne serdi. Afetle etkin bir şekilde mücadele etmenini birçok yolu var ama en önemlisi afet hizmetlerine rantçı yaklaşılmadan kamucu ve liyakatli kadrolaşma sağlanması ve bölgelerin coğrafi özelliklerine göre genel müdürlükler kurulmasıyla mümkün” ifadelerini kullandı.
‘12 KİŞİ NÖBET TUTUYOR’
Karakoç, olası bir İstanbul depreminde AFAD’ın bu depreme hazırlıklı olup olmadığı konusunda sorduğumuz soruya ise şu ifadelerle yanıt verdi:
“AFAD’ın İstanbul’daki arama kurtarma birliğinde yaklaşık 300 kişi var. Gün içinde yedi yirmi dört esasına göre nöbet sistemi var. Avrupa yakasındaki arama kurtarma birliğinde 12 kişi nöbet tutuyor. Biz daha önce yetkililere de söyledik. Bu sorunu toplantılarda da dile getirdik. Acil müdahale nöbetçi sayısının arttırılmasını defalarca altını çizdik. Bu yönde dilekçeler verdik. İstanbul’da 20 milyon insan yaşıyor. Oluşacak bir afet durumunda hızlı müdahalede ve diğer ekipleri yönlendirmede ve aynı zamanda birliği toplama ve sevk etmede 12 kişinin yetersiz olduğunu dile getirdik. Ancak bir sonuç alamadık. Bu sorunları dile getirdiğimiz için bizi sürgün etmeyi tercih ettiler” dedi. Karakoç nitelikli kamusal ve kolay ulaşılabilir afet yönetim hizmetleri tüm yurttaşların en doğal hakkı olduğunu vurguyalarak mücadeleyi sürdüreceklerini aktardı.