Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un paylaşımı şöyle:
BİR PAZAR İPUCU:
Hiç bir şey göründüğü ya da algılandığı gibi değildir.
Bununla ilgili en iyi örnek haberciliktir. Bu bağlamda gazetecilikle ilgili hukuksal değerlendirmenin esası şudur:
Gazetecilikte kamu yararı olmak, biçim ve içerik uyumu bulunmak kaydıyla görünür gerçeğe uygun haber yapmak yeterlidir. Haberin olgusal gerçeğe uygun olması aranmaz.
O yüzden habercilik kısa ömürlü ve çoğunlukla sorunlu yüzeysel bilgiye dayanır.
Gazeteci ilk bakışta fark edilemeyen olgusal gerçeğe uygun haber yapmadığı için ahlaki ve etik olarak sorgulansada kural olarak diğer şartlarla beraber görünür gerçeğe uygun haber yaptığı sürece hukuken sorumlu tutulmaz.
Tüm bu nedenlerle haber çoğu zaman gerçek bilgi değildir. Çoğunlukla eksik, hata ve yanlış unsurlar içeren görünenin veya yalınkatın aktarılmasıdır.
Bu nedenle görünür gerçeğe uygun yapılan haberler “bilgi”den çok “söylenti”ye yakındır. Bir haberi söylentiden uzaklaştırıp bilgiye yaklaştıran ana unsur haberin olgusal gerçeğe ne kadar uyduğudur.
İşte bu yüzden gerçek anlamda araştırmacı gazeteciler haberci gazetecilerden daha fazla etkili oluyor.
Sonuç: Görünür gerçekliğe bakılarak haber yapılabilir ama görünür gerçekliğe dayanarak hiç bir konuda ve hiç bir mecrada karar verilemez.
patronlardunyasi.com